Fotoğraf denilince ilk akla gelen, eski albümlerde yer alan 10’a 15cm boyutunda kağıtlardır muhtemelen. Peki şu an daha çok nasıl fotoğraflar görüyoruz?
-Tabii ki dijital fotoğraflar!
Artık hayatımızda fiziksel fotoğraflardan daha çok varlar. Ve çoğu da telefonlarımızda yer alıyor. Onları elle tutamazsınız. Çünkü 0 ve 1 rakamlarından oluşmaktadırlar. 10 megabayt boyutundaki bir fotoğrafta ise yaklaşık 17,000,000 farklı renk barınabilir.
Çok güzel bir atasözü durumu özetliyor aslında : “Bir resim bin sözcüğe bedeldir”
Eskiden fotoğraf diye bir şey var olmadığı için “atasözünü” biraz değiştirmekte sakınca görmüyorum. Bence artık “Bir fotoğraf binlerce sözcüğe bedeldir.”
2018 yılında dünyada yaklaşık 9 trilyon fotoğraf çekilmiş. Şimdi size dürüstçe cevaplamanız için bir soru soruyorum:
Geçen sene ortalama kaç fotoğraf çekmişsinizdir ve bunların % kaçı mesleğinizle alakalıdır?
Bu soruyu neden sorduğuma gelirsek cevabı çok basit : “Kaizen”
Yaptığınız işe sürekli kritik verebilmenin en basit yolu “çektiğiniz fotoğrafları okumaktan” geçer.
Kai-Zen
Kai değişim, Zen ise daha iyi demektir. Mükemmele ulaşma arzusuyla sürekli daha iyisini yapmak için çalışma ve kendini geliştirme felsefesine Japonlar Kaizen diyor. Yani Kaizen felsefesi, yaptığınız işte günden güne daha iyi bir sürece ve sonuca sahip olmanızı amaçlar.
Yapmanız gereken ilk şey “Problemlerin olduğunu kabul etmek”tir.
Çünkü sorunlar yaşamak için değil, çözülmek için vardır.
İkinci adımda ise bulduğunuz bir probleme odaklanıp kullanılan malzeme ve teknikleri tekrar edilebilir şekilde değiştirmeniz ve süreci standartlaştırmanız gerekmektedir.
Ardından, yapılan değişikliklerin işe yarayıp yaramadığını kontrol etmelisiniz.
Son olarak da kalıcı iyileştirme için önlemler almalısınız.
Dental Fotoğrafçılık da bu anlamda kritik verme aracımız olmaktadır.
Eğer her yaptığınız tedaviyi fotoğraflar, sürekli onlara kritik verir, her seferinde ufak da olsa iyileştirme yaparsanız, 1 ay içerisinde ne kadar geliştiğinize şaşırabilirsiniz 🙂
“Dental Fotoğrafçılığa hızlı bir giriş yapabilir miyim?”
Evet yapabilirsiniz. Cebinizde akıllı bir telefonunuz varsa onun kamerasını kullanarak başlayabilirsiniz mesela.
Ancak unutmayın, lens küçülüp sensöre yaklaştıkça fotoğraflarda “Balık Gözü Efekti” görülecektir.
Yani 30cm ve yakınından çekeceğiniz fotoğraflarda, oluşan distorsiyondan dolayı, milimetrik ölçüm ve analizler yapmanızı önermem.
Bir sonraki aşama ise DSLR ya da aynasız(mirrorless) bir makine ile dental fotoğrafçılığa devam etmektir.
Gelebileceğiniz en iyi seviye de ucunda makro lensi ve makro flaşı olan bir fotoğraf makinesi kullanmaktır.
Son olarak sizlerle kendi serüvenimi paylaşmak istiyorum. Aşağıda, 2009’da öğrenciyken yaptığım ilk kompozit dolgumdan çektiğim fotoğrafı ve 2019’da yaptığım dolguyu görebilirsiniz: